Küçük Yaşta Suça Yönlendirilen Çocuklar ve Onarıcı Adalet: Dr. Yeşim Yılmaz’ın Görüşleri

Küçük Yaşta Suça Yönlendirilen Çocuklar: Dr. Yeşim Yılmaz’ın Görüşleri

Küçük Yaşta Suça Yönlendirilen Çocuklar: Dr. Yeşim Yılmaz'ın Görüşleri

Ceza Hukukçusu Dr. Yeşim Yılmaz, küçük yaşta suça yönlendirilen çocuklar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz, “Aslında çocuğun iradî olarak suç işlemediği, suça yönlendirildiği ve dolayısıyla onun da bir mağdur olduğu anlayışı kabul görmektedir. Bu çocuklar, bir bakıma mağdur konumundadır. Onarıcı adalet sistemi ile topluma kazandırılmaları gerekmektedir” diyerek, suça sürüklenen çocukların rehabilite edilmesinin ve topluma kazandırılmasının önemine vurgu yaptı.

Suç makinalarına dönüşmeden önce bu çocukların rehabilite edilmesi, giderek daha da önem kazanmaktadır. Bu noktada devletin, hukuk kuralları çerçevesinde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi belirleyici bir rol oynamaktadır. Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Yeşim Yılmaz, kanun koyucunun “Suça Sürüklenen Çocuk” kavramını benimsediğini belirterek, “Özellikle aile yapısı, aile ilişkileri, yaşanılan çevre, okul yaşamı ve eğitim gibi faktörler, çocuğun sosyal deneyimlerini ve duygusal gelişimini derinden etkilemektedir. Bu olumsuz şartlar, çocukları maalesef suça yönlendirebilmektedir” şeklinde konuştu.

Onarıcı Adalet Sisteminin Önemi

Dr. Yeşim Yılmaz, bazı ağır suçların, özellikle töre veya kan gütme saiki ile işlenmesinin, yetişkinlerin teşvikiyle mümkün olduğunu ve bu durumun ceza indirimleri ile çocuklara yansıtıldığını belirtti. Yılmaz, öncelikle çocuğu suça iten sebeplerin ortadan kaldırılması gerektiğinin altını çizdi. Onarıcı adaletin, çocuk suçluluğu ile ilgili etkin bir çözüm sunduğunu savunan Yılmaz, “Çocukların eğitim, gelişim ve toplumla uyum süreçlerine olumlu katkı sağlamaktadır. Çocuk adalet sisteminde bu anlayışın yaygınlaşması, suç döngüsünün kırılmasına ve bireylerin topluma kazandırılmasına yardımcı olacaktır” dedi.

Eğitim Temelli Islah Yaklaşımları

Suça sürüklenen çocukların ıslahı için eğitim esas alınan yaptırım ve tedbirlerin uygulanması gerektiğini ifade eden Dr. Yılmaz, “Önemli olan, çocuğun yeniden suç işlemesini önleyerek toplumsal kurallara uyan ve hukuk kurallarına saygılı bir birey olarak sosyalleşmesidir” şeklinde görüş bildirdi. Yılmaz, çocukların yararını gözeten koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınmasının, çocuk suçluluğunu önlemek açısından son derece önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca, suç işlendikten sonra uygulanacak eğitici, iyileştirici ve rehabilite edici yaptırım ve tedbirlerin de büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti.

Suçların döngüsüne bakıldığında, toplumsal düzeni bozan ağır suçların çoğunlukla en son aşamada gerçekleştiği ve öncelikle daha hafif suçların işlendiği gözlemlenmektedir. Özellikle ilk kez suç işleyen bireyler için uygulanacak bu tür programların başarıya ulaşması, aynı zamanda suç işleyen bireyi yeniden topluma kazandırma açısından kritik öneme sahiptir.

Çocukların Korunması ve Yargı Süreçleri

On sekiz yaş altındaki çocukların, adalet sisteminin yıpratıcı süreçlerinden uzak tutulmasının önemine değinen Dr. Yeşim Yılmaz, “Çocukların yararlarının korunması ve gözetilmesi her şeyden önce gelmektedir. Çocuklara özgü özel yargılama kuralları öngörülmeli, ayrıca özel mahkemeler bu süreçlerde görev almalıdır. Yaptırım ve tedbirlerin iyileştirici bir amacı olmalıdır” dedi.

Dr. Yılmaz, uluslararası yükümlülükler doğrultusunda, devlet kurumlarının çocukların ıslahı için mahkeme önüne çıkmadan çaba göstermesi gerektiğini vurguladı. Suça sürüklenen çocukların işlediği, özellikle ağır nitelik göstermeyen suçlar için onarıcı adalet uygulamalarına yer verilmesinin zorunlu olduğunu ifade etti. Yılmaz, bu çocuklara hürriyeti bağlayıcı cezalar yerine, daha insancıl ve seçenek geliştiren onarıcı adalet uygulamaları ile yaklaşılmasının önemli olduğunu belirtti. Geleneksel adalet anlayışının, çocukları cezalandırmakla birlikte toplumsal damgalanmalara da neden olduğuna dikkat çekti.

Onarıcı Adalet ve Uzlaştırma Süreci

Onarıcı Adalet ve Uzlaştırma Süreci

Çocuk adalet sisteminde onarıcı adalet anlayışının önemini savunan Dr. Yeşim Yılmaz, bu anlayışın, çocuğun ceza almaktan çok yaptığı hatanın farkına varmasını, mağdurun zararının giderilmesini ve çocuğun topluma yeniden kazandırılmasını hedeflediğini vurguladı. Onarıcı adalet, fail ile mağdur arasında bir diyalog kurulmasını ve suçun yol açtığı zararların telafi edilmesini amaçlamaktadır. Bu bağlamda, mağdurun tatminini önceleyen ve daha insancıl bir yaklaşım sunan onarıcı adalet uygulamalarının, çocukların topluma entegrasyonunu sağlama açısından son derece önemli olduğu ifade edildi.

Dr. Yeşim Yılmaz, en yaygın onarıcı adalet uygulaması olarak uzlaştırmayı örnek gösterdi. Uzlaştırmanın, fail ile mağdurun karşılıklı olarak anlaşmasını temel aldığını belirten Yılmaz, tarafların gönüllü olarak sürece katılması ve sürecin bir uzlaştırmacı tarafından yönetilmesi gerektiğinin altını çizdi. Türk hukukunda hem çocuklar hem de yetişkinler için uzlaştırmanın uygulandığını hatırlatarak, “Uzlaştırmanın hangi suçlarda uygulanabileceği kanunda belirtilmekte, çocuklar bakımından uzlaştırmaya tabi suçların kapsamı daha geniştir. Uzlaştırmanın uygulanması, çocukların ceza adalet sisteminden olumsuz etkilenmemesi ve sağlıklı gelişimlerinin korunması açısından büyük bir avantaj sağlayacaktır” dedi.

Çocukların Gelişimine Duyarlı Yaklaşımlar

Uzlaştırma süreçlerinde, suça sürüklenen çocuğun katılımına ve görüş bildirmesine olanak tanınmasının önemine dikkat çeken Dr. Yılmaz, “Çocuğun sürece aktif katılımı, yaptığı davranışın yanlışlığını anlamasını sağlar” dedi. Bu süreçte, maddi veya manevi tazminat, belirli bir sosyal sorumluluk üstlenme, hatta mağdurdan özür dileme gibi edimlerin belirlenebileceğini ifade etti. Yılmaz, “Çocuğun yapacağı edimin, bizzat kendisi tarafından yerine getirilmesi, davranışının sonuçlarını kavraması açısından kritik öneme sahiptir” şeklinde konuştu.

Son olarak, uzlaştırma sürecinin çocukların gelişimsel özelliklerine uygun olarak yürütülmesi için pedagojik eğitim almış bir uzlaştırmacının gözetiminde yapılması gerektiğini vurgulayan Dr. Yılmaz, bu yaklaşımın çocukların yargı sürecinde yıpratılmadan topluma kazandırılmasını ve ilerideki suç işleme olasılıklarının azaltılmasını sağlamak açısından önemli olduğunu belirtti.

Kaynak: İHA – İSTANBUL Haberleri

Başa dön tuşu