ASO Başkanı Seyit Ardıç’tan Enflasyon ve Ekonomi Üzerine Değerlendirmeler

ASO Başkanı Seyit Ardıç’tan Önemli Açıklamalar

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, enflasyonla mücadele konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu. Ardıç, “Enflasyonla mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için uygulanan sıkı para politikasına desteğimizi daha önce de ifade etmiştik. Enflasyon elbette düşecektir, bundan asla şüphemiz yok; ancak bu düşüşün ne pahasına gerçekleştiği çok daha önemlidir” dedi.

Ardıç, ASO’nun kasım ayı meclis toplantısında ekonomik gelişmeler, Ar-Ge yatırımları, düzensiz göç, ve asgari ücretle ilgili kapsamlı açıklamalarda bulundu.

Küresel Ekonomideki Gelişmeler

Ardıç, küresel ekonomik büyümenin kısa ve orta vadede iyileşme sinyalleri göstermesine rağmen, geçmiş dönemlere göre düşük kalmaya devam ettiğini belirterek şunları kaydetti:

“Küresel enflasyonun 2024 yılında %5,8; 2025 yılında ise %4,3 seviyesine düşmesi bekleniyor. Gelişmekte olan ülkelerde ise dezenflasyon sürecine yönelik riskler, özellikle hizmet ve gıda enflasyonu açısından devam ediyor. 2025 yılında küresel enflasyonun tahminlerin altında yavaş bir iyileşme sürecine girmesi öngörülüyor. Bu durum, merkez bankalarının para politikasını gevşetme konusunda temkinli kalmaya devam edeceğini gösteriyor. Artan borç ve yüksek faiz baskıları, büyümeyi tehdit ederken, küresel piyasalar sıkılaşan finansman şartları nedeniyle daha oynak ve kısıtlayıcı bir ortamda kalmaya devam ediyor.”

Dünya Ekonomik Forumu’nun Eylül 2024 anketine katılanların %54’ü, gelecek yıl ekonomik durumunun değişmeyeceğini belirtirken, %37’si ise zayıflama bekliyor. Ayrıca, Trump’ın seçimleri kazanmasıyla ABD’nin gelecekteki mali, parasal ve ticaret politikalarının şekilleneceği ve bunun küresel çapta etkilerinin olacağı ifade edildi. Yüksek tarifeler ve korumacılık önlemleriyle uluslararası pazarlarda rekabetin zorlaşacağı öngörülüyor.

Sanayi Üretimindeki Daralma

Sanayi üretiminde yaşanan daralmayı dile getiren Ardıç, “Eylül ayında aylık %1,6’lık artışa rağmen, yıllık bazda %2,4 oranında bir düşüş yaşandı ve bu, 6 aylık bir daralma serisinin devam ettiğini gösteriyor. Ara ve sermaye malı üretiminde ve ithalatındaki zayıflama, önümüzdeki dönem için üretim açısından olumsuz sinyaller veriyor” şeklinde konuştu.

Ardıç, “Bu karamsar tabloya rağmen, ocak ayında 90,3’e kadar düşen yüksek teknoloji endeksinin eylülde 124,8’e çıkarak son 6 ayın en yüksek seviyesine ulaşması sevindirici bir gelişme oldu. Sanayi üretimindeki daralmada, ana ihracat pazarlarımızdan biri olan Avrupa ekonomisindeki durgunluğun yanı sıra, son dönemde uygulanan sıkılaştırma adımlarının etkili olduğu görülüyor” dedi.

Ar-Ge Harcamaları ve İnovasyon

Ankara’nın cumhuriyet tarihinde sanayi üretiminde rekor kırdığını belirten Ardıç, “Son 12 ayda 262 milyar dolar ihracat yaparak, cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık. Dış ticaret dengemizde 31,1 milyar dolar iyileşme yaşandı; bu iyileşme, ithalatımızdaki düşüşten kaynaklanıyor. İthalatımız neden azalıyor? Çünkü yavaşlayan sanayimizin, yurt dışından aramalı ve sermaye malı talebi azalıyor. Buna rağmen, tüketim malı ithalatımız hız kesmeden artmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Ardıç, Ar-Ge harcamalarının artması gerektiğinin altını çizerek, “Yüksek teknoloji ve inovasyon ekosisteminin temel itici gücü olan Ar-Ge harcamalarında Ankara’mız, Türkiye’nin lideri olmuştur. 2023 yılında Ankara, 112,2 milyar TL ile Türkiye’nin toplam Ar-Ge harcamasının %29,7’sini gerçekleştirerek ilk sıraya yerleşmiştir” dedi.

Asgari Ücret ve Ekonomik Etkileri

Yıl sonuna yaklaşıldığında gündemin önemli bir maddesi olan asgari ücretle ilgili Ardıç, “Çalışanlarımızın daha iyi bir yaşam kalitesi için daha iyi ücretler alması, işverenler açısından da memnuniyet vericidir. Ancak asgari ücret, yalnızca çalışana verilebilecek minimum ücret anlamında kullanılmıyor; birçok kalemi de etkiliyor. Yapılan düzenlemeler, zincirleme olarak tüm ücretleri etkileyebilir” dedi.

Ardıç, “Bu artışların gecikmeli olarak mal ve hizmet fiyatlarına yansıması, dezenflasyon sürecini olumsuz etkileyebilir. Çok boyutlu ve farklı yansımaları olan bu konunun titizlikle ve adil bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir” diye ekledi.

Düzensiz Göç Sorunu

Düzensiz Göç Sorunu

Türkiye’nin dünyada en çok düzensiz göç alan ülke olduğunu vurgulayan Ardıç, “İçişleri Bakanlığı’nın, göçmen işçi yasal altyapısını oluşturacak düzenlemeler üzerinde çalıştığı medyaya yansıdı. Düzensiz göçmenler, büyük ölçüde niteliksiz iş gücünden oluşuyor ve bu durum, sanayimizin nitelikli personel ihtiyacını karşılamadığı gibi ülkemize çeşitli alanlarda maliyetler yüklüyor” dedi.

Ardıç, “Kısa vadede bu sorun için çözüm üretilebilir; ancak asıl çözüm eğitim politikamızda yapılacak reformlardır. Ülkemizdeki genç nüfusun istihdama katılmasını sağlamak için gerekli politikaları acilen uygulamamız gerekiyor. Gençlerimizi iyi bir eğitimle meslek sahibi yapmalıyız. Unutmamalıyız ki, umudu olmayan nesil kayıp nesildir” ifadelerini kullandı.

Ardıç, TEPAV ile birlikte yürütülecek olan illerin teknolojik gelişmişlik endeksinin de kamuoyuyla paylaşılacağını belirterek, “Bu endeks, iller arasındaki gelişmişlik farklarını kapatacak doğru politikaların geliştirilmesine katkı sağlayacaktır” dedi.

Kaynak: İHA – ANKARA Haberleri

Başa dön tuşu